Kırımlı: Aşkta ve Savaşta, 2011 yılında
hayatını kaybetmiş Kırım Türklerinin acılarını yansıtan Cengiz Dağcı'nın
1956'de yayınlanan ilk romanı "Korkunç Yıllar"dan yola çıkılarak
senaryolaştırılmış. Yönetmen Burak Arlıel imzası taşıyan filmin senaryosunu
Nil ve Atilla Ünsal kaleme almışlar. Yapımcısı Ayfer ve Avni Özgürel.
Herhangi bir savaş filmi izlemeyeceksiniz gittiğinizde. Karakterler öyle doğallerki. Çekimde belliki çok ciddi hava şartlarıyla mücadele etmişler. Uykusuz ama gönülden çalışmışlar. Pes etmek diye bir şeyin olmadığı bir dünya.
Herhangi bir savaş filmi izlemeyeceksiniz gittiğinizde. Karakterler öyle doğallerki. Çekimde belliki çok ciddi hava şartlarıyla mücadele etmişler. Uykusuz ama gönülden çalışmışlar. Pes etmek diye bir şeyin olmadığı bir dünya.
Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Bülent Alkış
ile Gülçin Santırcıoğlu'nun oynadığı filmde, II. Dünya Savaşı sırasında Alman
esir kamplarında tutulan Tatar esirlerin çektiği acılar ve yaşanan insanlık
dramı anlatılıyor.
II. Dünya Savaşı başladığında
Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan halklar gibi Kırım Türkleri de askere
alınıp cepheye sürülür. Rus milliyetçisi siyasetin baskısına maruz kalan Sadık
Turan(Murat Yıldırım) Kırım’da doğmuştur, Kızıl
Ordu safında subay olarak bir yandan hayatta kalma diğer yandan birlikte
cepheye gönderildiği arkadaşlarına siper olma mücadelesi içindeyken Almanlara
esir düşer ve hayatta nasıl kalabileceğine dair kendi içinde (kimseyle
paylaşmadan) çözümler üretir. Ve kısa süre içinde milli
kimlikleri dışında inançlarını yaşamalarının engellendiğini, camilerinin
yıkıldığını görür. Bu vesile ile görselleri de güzel.
Tam vurulacakken zekasını salisede(çünkü tetik
çekilmek üzeredir) çok iyi kullanır diğer esirlerden farklı olarak (silahların
yapım ülkelerine ve menzillerine kadar eğitimlidir) ve Almanca biliyor olmasını
akıllıca kullanarak kendi şansını kendi yaratır. Önce esir kampında irtibat
görevlisi seçilir; ardından Berlin’in Kırım’ı Ruslardan kurtarıp özgürlüğüne
kavuşturma vaadiyle Müslüman Türklerden birlikler oluşturma kararı
doğrultusunda Alman ordusunda görevlendirilir.
Ancak kısa süre sonra Sadık Turan Almanya’nın
kendilerine oyun oynadığının farkına varır ve Tatarları Kırım’ın kurtuluşu için
örgütlemeye başlar.
Sadık bu süreçte hayatının aşkı Maria’yla(Selma
Ergeç) tanışır. Maria Nazi ordularının işgaline uğrayan Polonya’da direniş
safında mücadele veren bir genç kızdır. Sadık, Kırım’ı kurtarma geleceğe uzanma
hayaline Maria ile birlikte yürüyecektir artık.
Sadık seçimlerini insanları iyi tanıyıp fırsata
dönüştürdüğü bu riskli yolda, asla tereddüt etmeden, umuttan vazgeçmeden,
esaretin, yokluğun, ezilmişliğin karşısında dik durabilmek için vatan sevgisine
ve özgürlük hasretine tutunan yürekli bir vatanseverin gerçek hayat
hikâyesinden yola çıkan “Kırımlı”, yalnızlığa mahkûm bir hayatın beklenmedik
bir aşkla adeta yeniden hayata dönüyor.Halbuki tüm duyguları tutsak.
Murat
Yıldırım’ın Almanca’sına 10 üzerinden 7 veririm. Belliki çok disiplinli bir çalışma
sistemi var kendisinin . İyi öğrenmiş repliklerini sadece birkaç kelimenin
telaffuzunda ufak hatalar var o da kabul edilebilir. Aslında filmin başından
beri beni sürükleyen Murat Yıldırım’ın sessiz, sakin ve sabırlı gözlemleri olan
biteni doğru değerlendirip nasıl ve ne zaman harekete geçeceğini hesap etmesi
oldu. Kendimi gördüm onda. Ben tabii ki savaşta değilim ancak onun
canlandırdığı karakterin özelliklerine haizim.
Selma Ergeç zaten Türk bir baba
ile Alman bir annenin çocuğu Almanca’sına hiç şaşırmadım. Ben buna
mükemmelliyetçi olduğumdan dikkat ettim, kusur bulup tenkit etmek için değil. Açık konuşmam gerekirse
bu filme gitmek için bir sebebim daha vardı. Herkes böyle zor şartlarda
çalışmayı kabul etmez. Konu savaş olduğu için sürekli kirli -leş gibi bir
görüntüde olacak. Çok sevilen artistler ekseriyetle görkemli rollerle seyircinin
karşısına çıkmayı tercih ederler. Mesela bir villada yaşayan temiz giyimli ,bakımlı
takım elbiseli, rugan ayakkabılı bir
karakteri canlandırmak da var. Benim için mühim olan bir adam yakışıklı mı
değil mi ,saçını sağa mı tarıyor,tırnakları bakımlı mı değil mi? önemli değil.
Bana canlandırdığı karakterde ne veriyor? Beni koltuğa yapıştırıyor mu? Yani
rolünün hakkını veriyor mu ve iş disiplini bunlar önemli! Oyuncunun normal
halini oynadığı filmin galasında zaten görüyorum.
Hazır
vizyonda iken izlemek arzusundaysanız kaçırmayın. Ben üzülerek bazı
izleyicilerin savaştan sıkılarak salonu terkettiklerine şahit olduğum için gidecekleri
şimdiden uyarmak isterim. Lütfen bunun bir savaş filmi olduğunu bilerek gidinki
film bitmeden çıkmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder