Hazal’la Ali “Sadece Sen” dediler ve vazgeçmediler.
Hakan Yonat’ın yönetmenliğini yaptığı “Sadece Sen” filminde İbrahim Çelikkol ve Belçim Bilgin engellere rağmen birbirinden vazgeçmeyenlerin hikayesini anlatıyor. Gündüz su bayisinde çalışan Ali, (İbrahim Çelikkol) gece işi olarak otoparka
girince Hazal’la tanışıyor. İş arkadaşıyla, meşhur bir markanın su damacanasını
getirdikleri, köhne spor merkezinde, hocasından (Cezmi Baskın) tokat yemesi sonrasında eskiden boks yaptığını öğreniyoruz. Boksa ara
vermiş uzunca bir süre ortalardan kaybolmuş; onu yetiştiren antrenörünü yolda
bırakmış.
Hayatındaki en büyük zorluk patronunun kurları.
Filmin Can
Alıcı 2 Noktası var.
Hazal’ın trafik kazası geçirdiği
sahnesi. Hem çekimler çok güzeldi. Hem de milyonda bir olacak bir hadiseye
‘’aslında Ali’nin müsebbibi olduğu kaza esnasında Hazal’ın gözlerini kaybetmiş
olması.’’
2.
Ali’nin Hazal’a hediye ettiği yavru
köpeğin Ali’yi tanıyıp üstüne atlaması. Köpek kokusunu aldığı kişiyi asla
unutmaz. O köpek ikisinin de kokusunu aldığı için birleştirici bir unsur.
Ali’yle Hazal’ın hayatları boşuna
kesişmiyor. Önemsiz saydığımız karşılaşmalar, kaybedişler, kazanımlar, bazen anlamsız diye
adlandırdığımız bir hissediş bir
bakarızki hiç de o kadar anlamsız değildir.
İbrahim Çelikkol (Ali’nin ) bir yanda Hazal’a duyarlı yaklaşımını diğer yanda dövüş esnasındaki sert sahnelerini çok iyi canlandırmış.
Filmde hoşuma giden sahnelerden biri Ali (İbrahim
Çelikkol) Hazal’ın evine gidiyor ve çarpabileceği/takılabileceği her yeri
düzenliyor. Kısacası onun gözüyle
bakmayı başarabiliyor. Çünkü istiyor. Bu
çok nadir görülen bir olgudur. Kıymeti bilinmeli. Zaten Hazal da bunun
kıymetini biliyor. Görmese de hissediyor.
Bir de Hazal’ı ona
asılan patronundan kurtarması. Gözü görmediği için kendisini koruması güç
tabii.
Ali çoktan
bıraktığı dövüşmeyi Hazal’ı ameliyat
ettirip gözlerinin açılması için ve vicdan azabından kabul ediyor. Dövüşten sağ
çıkamama ve sevdiği kadını bir daha hiç göremeyecek olduğu riskinin farkında.
Nihayetinde Ali
çok sağlam bir delikanlı iken dövüş sonrası bastonla yürümek zorunda kalır. Hazal’dan saklamaya çalışır.
Bazen öyle zamanlar olurki keşke sevdiğim benim bu istem dışı en kötü hallerime
şahit olmasaydı dersin. Çekinirsin, kötü gözlerle veya sana acımayla karışık
bakılacağını düşünürsün. ‘’Kaçmaya çalışırsın’’.
Sonuçta genç
yaşta aşkı tatmış biri olarak bana film
çok dokundu. Ve Ali’nin sağlam
iken düştüğü durum da beni etkiledi
(mevcut durumumda onu çok iyi anlıyorum).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder