Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
24 Mayıs 2017 Çarşamba
OSMANLI SUBAYI- THE OTTOMAN LIEUTENANT
Türk-Amerikan ortak yapımı olan Osmanlı Subayı
Birinci Dünya Savaşı yıllarında geçiyor ve idealist bir Amerika’lı hemşire ile
bir Türk subayının aşkını konu alıyor. Lillie(Hera Hilmar), doktor olan ağabeyinden kalan tıbbi malzemeleri
Türkiye'ye, yoksulluk ve savaşla boğuşan insanlar adına Van'a getirmek için Philadelphia’dan
yola çıkıyor. İstanbul’a vardığında Melih Paşa(Selçuk Yöntem) onu İsmail’in(Michiel
Huisman) refakatinde doğuya yolluyor. Lillie ve İsmail arasında filizlenen aşk belli
bir duygusal safhada tutuluyor. Yardım götürdüğü
hastahanenin başhekimi Woodruff (Ben Kingsley)Lillie'ye hem hastahanenin hem de
bulundukları coğrafyanın bir kadına
uygun olmadığını dolayısıyla geri dönmesini söylemesine rağmen ona kabul
ettiremiyor.
Komutan Halil’ in de (Haluk Bilginer)
farklı gerekçelerle Lillie'nin kalmasına itirazları var. Ancak genç kadın tüm
itirazlara rağmen savaşın eşiğindeki bölgede ve iki aşk arasında kalmayı
seçiyor.
Joseph Ruben'in yönettiği filmin senaryosu Jeff
Stockwell’e ait. Başrolleri Josh Hartnett, Michiel Huisman, Hera Hilmar ve
Ben Kingsley paylaşıyorlar. Haluk Bilginer ve Selçuk Yöntem ise yan
rollerdeler.
Jude’ın (Josh Hartnett) Lillie'ye ifade edemediği duyguları var. İsmail’e karşı
ise içten içe geliştirdiği kin ve kıskançlıkları mevcut.
Filmin teknik aşamaları açısından başarılı
bir sanat yönetimi ortaya koyduğunu söyleyebilirim. Fragmanlarda fazlaca öne
çıkarılan Haluk Bilginer ve Selçuk Yöntem’in sahneleri filmde çok etkili değil.
Genç oyuncular arasında en beğendiğim performans Lillie’ye ait. Her
türlü zor koşulda güçlü ve dimdik ayakta kalan, gözü pek bir kadın karaktere
hayat verirken kararlılığı seyirciye fevkalade yansımış. Ben Kingsley ise
filme yalın oyunculuğu ile ağırlığını koymuş.
12 Mayıs 2017 Cuma
SAPLANTI- UNFORGETTABLE
Katherine Heigl, Rosario Dawson ve Geoff
Stults’ın başrollerini paylaştıkları SAPLANTI-UNFORGETTABLE bir gerilim filmi. Yönetmenliği ve yapımcılığı
Denise Di Novi ‘ye ait olan filmin senaryosunu Christina
Hodson kaleme almış.
Tessa Connover (Katherine Heigl)eşinden boşanmış bir kadındır. Zaten ayrılığın acısıyla zar zor baş edebilen Tessa’ya eski kocası David'in(Geoff Stults) Julia Banks (Rosario Dawson) adında bir kadınla yeniden evlilik hayalleri kurması bir darbe daha vurur. Üstelik David Julia'yı eskiden Tessa'yla birlikte yaşadıkları eve getirir ve küçük kızları Lilly(Isabella Kai Rice) ile tanıştırır. Tessa akıl almaz plan ve davranışları ile herkesin hayatını zorlaştırır.
Gerilim severler bu filmi kaçırmayın ,
konu fevkalade işlenmiş. Oyuncu performansları şaheser. Saplantı mevzu-u bundan daha iyi anlatılamazdı. İsminin hakkını veren bir yapım.
4 Mayıs 2017 Perşembe
THE CIRCLE
Başrollerinde Tom Hanks ve Emma Watson'ın yer aldığı The Circle, Dave Eggers'ın kitabının beyazperdeye uyarlaması. Yönetmeni ve senaristi James Ponsoldt olan film günümüzde sosyal medyanın ve dijital dünyanın hayatımıza dair etkilerini sıradan bir görselle anlatıyor.
Mae ( Emma Watson), dünyanın en büyük , en güçlü teknoloji ve sosyal medya şirketi olan The Circle için çalışmaya başladığında, bunu hayatının fırsatı olarak görür ve iyi değerlendirmeye kararlıdır. Gösterdiği azim ile başarılı yükselirken şirketin kurucusu Eamon Bailey (Tom Hanks) tarafından mahremiyet, etik ve nihayetinde kişisel özgürlüğünün sınırlarını zorlayan bir deneye katılmaya teşvik edilir. Ancak deneye katılımı ve verdiği her karar, arkadaşlarının, ailesinin ve insanlığın hayatını üstelik geleceğini etkilemeye başlar.
Filmin anafikri ''ya çemberin dışındasın , ya da içinde yer alacaksın'' olduğundan keskin ayırımlar mevzu bahistir. Mae, çemberin (sistemin) içinde kalmak ile dışına çıkmak arasında vicdani medcezirler yaşamaktadır.
Emma Watson “iki arada bir derede” kalma duygusunu seyirciye daha iyi yansıtabilirdi. Tom Hanks ise her zamanki güçlü performanslarından biraz uzak.
The Circle'ı orta-karar bir film olarak değerlendirebilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)