Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Ocak 2017 Pazartesi

LA LA LAND (AŞIKLAR ŞEHRİ)

 

Başrollerini Ryan Gosling ve Emma Stone'un paylaştıkları LA LA LAND'in senaryosu ve yönetmen koltuğu Damien Chazelle 'e ait. Aşk,komedi ve müzikal türlerinin karışımı olan filmin müzikal ağırlığı ön planda. Aşıklar Şehri adeta bir Hollywood masalı.  


Film A-Z'ye akıcı bir tempoya sahip.İzlerken kopamadığım gibi K-N'ye (alfabede o harflere/ortalarına) yaklaştığımızda temponun yavaşlayacağını düşünüyordum.



Sebastian ve Mia tutkularının peşinden gitmeye karar veren ve yolları trafiğin sıkışık olduğu bir gün kesişen iki gençtir. Tanışmadan önceki partnerleri ile mutsuzlardır. Mia, kafesinde çalıştığı Los Angeles'taki film platformunda yıldızlara servis yapar, oyunculuk seçmelerine katılarak bir oyuncu olabilmenin peşindedir. Sebastian ise geleneksel jazz'ın büyüsüne kendini kaptırmış ve bir gün sadece bu müziğin dinleneceği bir kulüp açmanın hayalini kurar. Ancak her ikisinin de bu hayallerini gerçeğe çevirmek için hem şansa, hem de hayatlarını idame ettirmek için paraya ihtiyaçları vardır. Mia jazz' ı hiç sevmeyen biridir, ta ki Sebastian ona sevdirene kadar. İkilinin arasında büyülü bir aşk başlar ve birbirlerine sınırsız destek verirler.




 

Dans koreografileri çok iyi çalışılmış. Bir bakıyorsunuz karşınızda Fred Astaire ve Ginger Rogers ikilisini çağrıştıran bir dans performansı var. Ayakkabılarına kadar ince detay düşünülmüş.

 

Umarım ömrünüzde en az bir defa aşık olmuşsunuzdur. Böylece filme daha kolay adapte olursunuz. Aşkın kimyasında olan bulutların üstünde olmak, ani hesapsız hareketlerin tümü hassasiyetle işlenmiş. İlginçtirki bu çift mantığı hiç elden bırakmıyor.



Kast seçimi yapılırken Sebastian'ın piyano çaldığı barın sahibi karakterine oyuncu olarak J.K. Simmons'ın yönetmen Damien Chazelle tarafından önerildiğini düşünüyorum. Aynı ikili Whiplash 'de buluşmuştu. Sanırım birlikte uyumlu çalıştılar ve dokuları uyuştu. Orada da davulcunun çalmasını beğenmemişti. Bu filmde ise piyanist Sebastian'ı kovdu.



Whiplash'i yönettiği gibi hemen ardından Aşıklar Şehri'ni yöneten Damien Chazelle filmin merkezine yine sanat tutkunu iki insanı yerleştirmiş.




Başrolde yer alan Ryan Gosling ve Emma Stone belliki çok uyumlu çalışmışlar. Oyuncu performansları muhteşem.Chazelle çok isabetli kast seçimleri yapmış. Ryan Gosling, müzikal tarafı hayli güçlü olan bir oyuncu , hali hazırda aslında bir piyanist. Bu açıdan bakıldığında Sebastian rolü için Ryan Gosling’in biçilmiş kaftan olduğunu söylemek yerinde olur.


Filmden bir enstantane çok etkileyici idi. Mia önceden planlanan ama unuttuğu ,ancak gitmek zorunda olduğu bir akşam yemeğinde tesadüfen hoparlörden dinlediği Sebastian’ın piyanosundan çıkan tınıları andıran müzikle kendinden geçmekle kalmıyor. Hemen özür dileyip masadan kalkıyor ve Sebastian'a koşuyor. Burada gözlerindeki o tutkulu bakışı görmenizi dilerim.

 



Bu göz kamaştıran dünyanın atmosferinden de bahsetmeliyim; renkler, mekanlar, kıyafetler özel tasarlanmış.

 


Ve yönetmen izleyenleri sürpriz sonla şaşırtıyor.



Şimdi 26 Şubat 2017 tarihindeki Oscar ödül törenini heyecanla bekliyorum. Çünkü La La Land filmi Hollywood Yabancı Basın Birliği'nin 7 dalda Altın Küre ödülünü kazandı.Sırasıyla; en iyi senaryo, en iyi yönetmen, en iyi film müziği, en iyi orjinal şarkı, müzikal dalında en iyi kadın oyuncu , müzikal dalında en iyi erkek oyuncu ve müzikal dalında en iyi film. 

 

Jazz'ı zaten severek dinlerdim. Amerika'yı ve insanlarının rahatlığını da çok özlediğimi farkettim.

 


Bu filmi hala vizyonda iken izlemenizi öneririm.





Hiç yorum yok: