İzlemeye değer bir film. Biyografi olduğu için herkese hitap etmeyebilir.Liberace(Michael Douglas) usta bir piyanist, inanılmaz bir şovmen
ve sahne ve televizyonun göz alıcı yıldızı. Şovmenlikle, ışığıyla ve abartıyla
özdeşleşmiş bir isim olan Liberace izleyicilerin onu sevmesine ve 40 yıllık
kariyeri boyunca ona sadık bir hayran kitlesi oluşturmasına neden olan dünyaca
ünlü biriydi.Liberace hem sahnede hem sahne dışında aşırı uçlarda bir yaşam sürdü. 1977 yazında, yakışıklı ve genç yabancı Scott Thorson(Matt Damon) soyunma odasına girdi ve aralarındaki yaş farkına ve farklı dünyalara ait olmalarına rağmen, aralarında beş yıl sürecek bir ilişki başladı. BEHIND THE CANDELABRA bu ilişkinin kamera arkasını Las Vegas’taki Hilton Hotel’de tanışmalarından acı ayrılıklarına kadar her şeyiyle gözler önüne seriyor.
Eşcinsel rolleri kolay giyilebilen roller
gibi gözükse de çok sırıtabilir. Keza Liberace gibi uç bir kişiliği ekrana
yansıtmak çok daha zor. Ama Michael Douglas o kadar muazzam oynuyor ki ayakta
alkışlamak istiyorsunuz. Matt Damon ' a da hakkını vermek lazım. Son derece
iyiydi. Fakat ben yine de Michael Douglas ' ı bu filmde ve bu rolde çok ayrı bir
yerde tutuyorum. Muhteşem bir performans.Tarz, duruş, mimik, saç her şey
muhteşem.
Açık söylemek gerekirse öylesine
yorumlaması cesaret gerektiren bir filmki. İtiraf etmeliyimki felç geçirmeden
önce bunu yorumlamaya cesaret edemezdim. Şimdi kendimde pek çok şey gibi buna
da cesaret bulabiliyorum. Ben Michael
Douglas’ı Kirk Douglas’ın oğullarından biri olarak ve çapkın olarak tanırım.
Başka özelliklerini de pek bilmem şimdiye
dek de ilgilenmedim. En son duyduğum
gırtlak kanseri oluşu ancak hangi evrede olduğunu bilmiyorum.Yani ailemde anne
tarafımdan dolayı kanserin evrelerinin olduğunu biliyorum. Şuna bağlamak
istiyorum.Nasılki futbolda bir oyuncu jübile yapar. Bu da Michael Douglas'ın son filmi olabilir bu role
herkes evet diyemez. Hoş ben bunun üstüne daha iyisini yapabileceğinin
kanısında değilim. Bu bir Allah’a ısmarladık olabilir. Olağanüstü bıçak sırtı
bir rol ve hakkı ziyadesiyle verilmiş bir rol.
Ödüllere aday olursa ki umarım olur. Kesinlikle hepsini almalı. Almazsa
üzülürüm. Karşısında kim aday olursa olsun. Önemli değil. Emmy, Golden Globe,
Oscar tümünü almalı ve hatta Matt Damon ile paylaşmalı. Çünkü tüm oyuncular
muhteşem.Golden Globe'u alanlar ekseriyetle Oscar'ı da alıyorlar. Bazı istisnalar var tabii.Sanat filmi sevenler bunu kaçırmayın derim. Eşi benzeri çoktandır yoktu. Bir de lütfen bu filmi önyargısız seyredin. Böyle
hayatlar var. Herkesin yaşamına ve tercihlerine saygı duymalıyız. Bize uyar ya
da uymaz.Filmin birden fazla mesajı var. Sahne hayatı çok bambaşkadır. Önü ve
arkası. Herkes bilmez. 4 duvar arasında neler yaşanır…Aslında normal olarak da
bilinmemesinde fayda vardır. İlgili zatın bir gizeminin olması önemlidir. Onun
hayatında bazı şeyler merak edilmelidir.Kimi meşhurlar sırf bunun için halka
karışmazlar. Ona buna cevap vermezler bile. Magazin sayfalarını süslememeye
dikkat bile ederler. Okudukça bana hak verenler de olacak vermeyenler de.
Biliyorum. Sorun değil her türlü seviyeli yorumunuza açığım. Sahnedeki kişi sunulanın hakkını
vermek zorundadır.Sahneye çıkan kişi o gün üzüntüsü de olsa sahneye çıkmalıdır
ve yapması gerekeni yapmalıdır. Şov dünyasında kimin ne çıkacağı da ne yazıkki
belli olmuyor.
Böyle bir filmin yorumu
2 satırla bitemezdi.Her izlediğim filme bu kadar vakit ayırmıyorum açıkçası.Gerisini
siz düşünün.Sanat yönetmenine kadar pek çok dalda aday olmalı bu film ve hatta ödülleri almalı.
Serenad Göksel
01.08.2013
Serenad Göksel
01.08.2013
1 yorum:
Bir film bu kadar güzel ve merak uyandırıcı eleştirilirse bana da bu filmi izlemek düşer.Teşekkürler
Yorum Gönder