Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Ağustos 2013 Perşembe

Behind the Candelabra filmi (Şamdanın arka yüzü) fragmanı ve kamera arkası görüntüleri








 
   İzlemeye değer bir film. Biyografi olduğu için herkese hitap etmeyebilir.Liberace(Michael Douglas) usta bir piyanist, inanılmaz bir şovmen ve sahne ve televizyonun göz alıcı yıldızı. Şovmenlikle, ışığıyla ve abartıyla özdeşleşmiş bir isim olan Liberace izleyicilerin onu sevmesine ve 40 yıllık kariyeri boyunca ona sadık bir hayran kitlesi oluşturmasına neden olan dünyaca ünlü biriydi.Liberace hem sahnede hem sahne dışında aşırı uçlarda bir yaşam sürdü. 1977 yazında, yakışıklı ve genç yabancı Scott Thorson(Matt Damon) soyunma odasına girdi ve aralarındaki yaş farkına ve farklı dünyalara ait olmalarına rağmen, aralarında beş yıl sürecek bir ilişki başladı. BEHIND THE CANDELABRA bu ilişkinin kamera arkasını Las Vegas’taki Hilton Hotel’de tanışmalarından acı ayrılıklarına kadar her şeyiyle gözler önüne seriyor.

 Eşcinsel rolleri kolay giyilebilen roller gibi gözükse de çok sırıtabilir. Keza Liberace gibi uç bir kişiliği ekrana yansıtmak çok daha zor. Ama Michael Douglas o kadar muazzam oynuyor ki ayakta alkışlamak istiyorsunuz. Matt Damon ' a da hakkını vermek lazım. Son derece iyiydi. Fakat ben yine de Michael Douglas ' ı bu filmde ve bu rolde çok ayrı bir yerde tutuyorum. Muhteşem bir performans.Tarz, duruş, mimik, saç her şey muhteşem.
Açık söylemek gerekirse öylesine yorumlaması cesaret gerektiren bir filmki. İtiraf etmeliyimki felç geçirmeden önce bunu yorumlamaya cesaret edemezdim. Şimdi kendimde pek çok şey gibi buna da cesaret bulabiliyorum.  Ben Michael Douglas’ı Kirk Douglas’ın oğullarından biri olarak ve çapkın olarak tanırım. Başka özelliklerini de pek bilmem şimdiye dek de ilgilenmedim.  En son duyduğum gırtlak kanseri oluşu ancak hangi evrede olduğunu bilmiyorum.Yani ailemde anne tarafımdan dolayı kanserin evrelerinin olduğunu biliyorum. Şuna bağlamak istiyorum.Nasılki futbolda bir oyuncu jübile yapar. Bu da Michael Douglas'ın son filmi olabilir bu role  herkes evet diyemez. Hoş ben bunun üstüne daha iyisini yapabileceğinin kanısında değilim. Bu bir Allah’a ısmarladık olabilir. Olağanüstü bıçak sırtı bir rol ve hakkı ziyadesiyle verilmiş bir rol.  Ödüllere aday olursa ki umarım olur. Kesinlikle hepsini almalı. Almazsa üzülürüm. Karşısında kim aday olursa olsun. Önemli değil. Emmy, Golden Globe, Oscar tümünü almalı ve hatta Matt Damon ile paylaşmalı. Çünkü tüm oyuncular muhteşem.Golden Globe'u alanlar ekseriyetle Oscar'ı da alıyorlar. Bazı istisnalar var tabii.Sanat filmi sevenler bunu kaçırmayın derim. Eşi benzeri çoktandır yoktu.  Bir de lütfen bu filmi önyargısız seyredin. Böyle hayatlar var. Herkesin yaşamına ve tercihlerine saygı duymalıyız. Bize uyar ya da uymaz.Filmin birden fazla mesajı var. Sahne hayatı çok bambaşkadır. Önü ve arkası. Herkes bilmez. 4 duvar arasında neler yaşanır…Aslında normal olarak da bilinmemesinde fayda vardır. İlgili zatın bir gizeminin olması önemlidir. Onun hayatında bazı şeyler merak edilmelidir.Kimi meşhurlar sırf bunun için halka karışmazlar. Ona buna cevap vermezler bile. Magazin sayfalarını süslememeye dikkat bile ederler. Okudukça bana hak verenler de olacak vermeyenler de. Biliyorum. Sorun değil her türlü seviyeli yorumunuza  açığım. Sahnedeki kişi sunulanın hakkını vermek zorundadır.Sahneye çıkan kişi o gün üzüntüsü de olsa sahneye çıkmalıdır ve yapması gerekeni yapmalıdır. Şov dünyasında kimin ne çıkacağı da ne yazıkki belli olmuyor.
Böyle bir filmin yorumu 2 satırla bitemezdi.Her izlediğim filme bu kadar vakit ayırmıyorum açıkçası.Gerisini siz düşünün.Sanat yönetmenine kadar pek çok dalda aday olmalı bu film ve hatta ödülleri almalı.

                                                                        Serenad Göksel
                                                                          01.08.2013

 
 
 
 

 
 
 
 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir film bu kadar güzel ve merak uyandırıcı eleştirilirse bana da bu filmi izlemek düşer.Teşekkürler