Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Ağustos 2017 Salı

KARA KULE-THE DARK TOWER


Bir kule, tüm evrenlerin arasında iyilik ve kötülüğün sınırında bir nevi kalkan/ sınır olarak varlığını korumaktadır. Kötü güçler, kuleyi yok ederek iyi tarafa geçmek ve geçtikleri tüm iyi evrenleri ele geçirmek isterler. Kule yalnızca ”ışıltısı” güçlü (özel, psişik güçleri olan) çocukların zihin kontrolü sayesinde ortaya çıkan enerjileri ile yok edilebilir. Hikaye boyutlar ve zamanlar arası bir evrende geçiyor.

Roland Deschain(Idris Elba), bütün evreni bir arada tutan Kara Kule'nin yok olmasını engellemek için, Siyah Giyen Adam olarak bilinen Walter O'dim'e(Matthew McConaughey) karşı sürdürdüğü iyi ve kötünün ters düştüğü bir savaşta bulunmaktadır . Roland, kaleyi Walter'dan koruyacak tek kişidir. Walter , kurbanlarının zihnine giren ve onlara ne derse yaptıran çok güçlü bir büyücüdür.

Kara Kule’de, başrol karakteri 11yaşındaki ve üstün yetenekli olan Jake Chambers( Tom Taylor) rüyasında gördüğü iyi ve kötü karakterleri karakalem ile kağıda aktaran ,sorunlu aile yaşantısından bir an önce sıyrılıp kendi iradesi ile maceraya atılan bir çocuktur.

Kara Kule, bilmeyenler için dünyaca ünlü yazar Stephen King’in seri halindeki tek hikayesi ve en önemli eserlerinden biridir.King’in hayal gücü öylesine zengin ki, kitap sayfalarından zihinlere yerleşen hayalleri sinemanın özellikle korku, bilim kurgu ve mistisizm türlerine çok yakışan bir nitelikte. Konunun özellikleri dolayısıyla görsel efekt zengini bir yapım izleyeceksiniz.

Stephen King’in “The Dark Tower” isimli eserinin sinema uyarlaması olan Kara Kule’nin senaristi Akiva Goldsman.Filmin yönetmeni Nikolaj Arcel, çocukluğundan beri Stephen King romanları ile büyümüş ve bir gün ''Kara Kule'' filmini sinemaya taşıyan kişi olmayı hayal edip üstelik başarmış biri. Bu sebeple yönetmen ile filmin arasındaki güçlü bağ seyirciye geçiyor. Kitabı okumasanız da karşınızda kitaptaki her öğeyi ayrıntılı işleyen, hikayeye güç veren bir anlatıcının varlığını hissediyorsunuz.Medyum olarak özellikle bir Asya kökenlinin Arra (Claudia Kim) seçilmesi ise dikkat çekici.

Fantastik türde filmlere ilgisi olanlara ;ayrıca spiritüel, mistik, telepati, telekinezi meraklılarına ve Stephen King hikayelerini seven herkese bu başarılı filmi öneriyorum. Kara Kule; görüntü yönetimi, oyunculukları ve sahne tasarımları ile kaliteli bir çocuk hikayesi.
Konunun özelliklerini taşıyan sözcüklerin kısaca manaları.
telekinezi: nesnelerin herhangi bir fiziksel gücün etkisi olmaksızın, dokunulmaksızın hareket etmeleridir.
telepati:bireyler arasında bilinen beş duyunun yardımı olmaksızın gerçekleşen bilgi aktarımıdır.Duyu dışı algılamadır.
medyum: ruhötesi deneylerde, ruhlarla insanlar arasında aracılık ettiğini öne süren kişidir.
Mistik:gizem
 



 

18 Ağustos 2017 Cuma

DUNKIRK



 

 

Inception ve Instellar gibi filmlerin yönetmeni olan Christopher Nolan'ın son filmi Dunkirk İkinci Dünya Savaşı'nda gerçekleşen Dunkerque Tahliyesi'ni anlatıyor. Nolan adı başlı başına filmi izlemeye gitmek için yeterli sebep.  

 
 

Nolan, gerçek Dunkirk savaşındaki askerler deneyimsiz olduğu için deneyimi pek olmayan bir oyuncu kadrosu yaratmış. Buna rağmen tüm kadro projenin gerçekçiliğini yakalamayı başarmış. Tanınan isimler sadece Mark Rylance, Kenneth Branagh ve Tom Hardy.

 

 

Dunkirk;incelikle montajlanmış ve olabildiğince gerçekçi bir biçimde seyirciyi savaşın ortasına koyan bir film. İlk karesinden son karesine kadar tansiyonu bir an bile düşmeyen görsel bakımdan etkileyici bir aksiyon savaş dramı. Neredeyse diyalogsuz ve en az hikaye ile işlenmiş.

 

 

Zorlu denizaltı sahnelerine; Alman güçlerinin Dunkirk plajında esir kalmış İngiliz ve Fransız askerlere durmadan yaptığı saldırılar da eklenince bir kaç saniyelik sessizlikte on sahneye sığacak duyguyu ve hikayeyi buluyorsunuz.Ayrıca asker/insan psikolojisi de  az ve öz bir anlatımla  mimiklerle vurgulanmış.

 

 

Bu film Hans Zimmer’in tansiyonu yavaş yavaş yükselten muazzam müziği ve görkemli ses dizaynı dolayısıyla mutlaka sinema salonlarında ve hatta DVD’sini çıkınca alırsanız bulabileceğiniz en büyük ekranda izlenmeli.

 

9 Ağustos 2017 Çarşamba

SARIŞIN BOMBA (ATOMIC BLOND)


 
 
Lorraine Broughton(Charlize Theron) MI6'in en ölümcül suikastçısıdır. Kaçış ustalığı ve yakın dövüşteki yeteneğiyle bilinmektedir. Soğuk savaş sırasında bir ajanın öldürülmesini araştırmak ve eksik ajanlar listesini bulmak için Berlin'e gönderilir. Yeni görevi için Berlin istasyon şefi David Percival (James McAvoy) ile işbirliği yaparlar ve ikisi gerilim dolu büyük bir aksiyona atılırlar. Lorraine'in gelişi gizli kalmalı iken bilgi sızdırılmış ve kendisine tuzak kurulmuştur. Tecrübesi ile kısa sürede bunu anlar ve teşkilatın içindeki köstebekten kurtulmaya kararlıdır.

Filmin müzikleri 1983 - 1991 yılları arasındaki tüm hit olan şarkılardan seçilmiş.
Kaçış ve yakın dövüş teknikleri içeren sahneler fevkalade çalışılmış. Makyaj daha iyi yapılabilirdi,çünkü çok sayıda dövüş sahnesi var.

Mükemmel akışı ve çekim tekniklerinden ötürü soluksuz izleyeceğiniz bu filmi aksiyon , gerilim ve Charlize Theron hayranlarına tavsiye ederim.