Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Nisan 2016 Cuma

SUÇLU-CRIMINAL

 



Suçlu adlı filme, fragmanı izledikten sonra gitmeye karar verdim.Bu filmi seyretmemi sağlayan aynı zamanda başrolde gördüğüm isimler oldu. Tommy Lee Jones ve Kevin Costner benim için Amerikan sinemasında önemli isimlerdir. Yönetmenliğini Ariel Vromen'in üstlendiği Suçlu’nun başrollerini Ryan Reynolds, Gary Oldman, Kevin Costner, Tommy Lee Jones, Gal Gadot paylaşıyorlar.

 

Film başladıktan bir müddet sonra senaryonun bilimsel yönünün olması beni konuya daha da yakınlaştırdı. Bilimkurgu, gerilim,şiddet ve aksiyon içeren iki saat geçireceksiniz. Araya mizah içeren sahneler de serpiştirilmiş.

Çok önemli bilgilere sahip bir CIA ajanı olan Bill Pope (Ryan Reynolds) görevini tamamlayamadan yakalanır ve ağır şiddete maruz kalır. Ölmek üzeredir. Acilen , onun hafızasındaki bilgiler bir başkasının beynine nakledilmek zorundadır.  CIA merkezine haber ulaştığında bitirilmesi gereken vazifeyi tamamlayacak ajan aranır ancak bu kişi Bill’in bilgilerine haiz olmalıdır. Çok kısa bir süre vardır. Bir bilim adamı olan Dr. Franks’e (Tommy Lee Jones) gidilir ,bu verileri aktarabileceğimiz tanıdığınız biri var mı diye sorulur. Tanıdığım hiç kimse bunu kabul etmez deyince, bu vazife için rast gele bir mahkum Jericho Stewart (Kevin Costner) seçilir. Jericho’nun empati duygusu sıfırdır. Fakat zihnine aktarılan Pope’un bilgi ve duyguları Jericho'nun fikirlerini değiştirmeye başlar.  

Jericho, beta beyin dalgasında yaşayan bir vahşi insandır.Hapis olduğu hücrede boynundan zincirle tavana bağlı tutulan vahşi bir mahkumdur. Onu hücreden çıkarırken bile uyuşturucu silahla vurarak ameliyat masasına götürürler.

Burada ölmek üzere olan ajan Bill Pope’un yerine vazifelendirilmesi için ajanın hafızasındaki bilgilerin Jerico’ya aktarılması gerekmektedir ki artık görevi Jericho tamamlasın. Bunun için de kısa zamanda acil bir beyin operasyonu ile Jericho yaşadığı beta beyin dalgasından alfa beyin dalgasına geçirilir.  

Dr. Franks ameliyat esnasında kendi ekibinin yardımıyla CIA’ye her aşamada bilgi vermektedir.  

Beta beyin dalgası; kişinin beynine tehlikede olduğu ve dolayısıyla öncelikli hedefinin kişinin hayatta kalması gerektiği mesajını verir. Bütün gücünü kişinin kaslarına ve beynine yollamak zorunda kalır. Beyindeki amaç, içinde bulunduğu tehlikeye karşı kişiyi hayatta tutmaktır.   

Alfa beyin dalgası; Keyfin ve mutluluğun olduğu beyin dalgasıdır. Kaliteli yaşamın başladığı noktadır. Düşünce gücünün ortaya çıktığı ve bedensel hislerin gölgelenip baskılanmadığı dalgadır.

Betada, yaşamda kalma korkusu varken, burada artık yaşamın kendisi vardır. Alfadayken, yaptığı herşeyin kişi için bir anlamı ve güzelliği vardır.

Beyin dalgalarının alfaya düşmesiyle birlikte uyarılan parasempatik sinir sistemi, serotonin, endorfin,dopamin,noradrenalin, oksitosin gibi 4 -5 majör mutluluk hormonunu tetikleyerek sükûnet, güven ve mutluluk hissi yükselir.

Jericho Stewart bundan sonra günlük yaşamında iletişime geçtiği insanlara birden içinde lütfen geçen cümleler kurmaya başlar, Pope’un evinin tüm şifrelerini ve herşeyin yerini hatırlar ; hatta bir yerde İspanyolca konuşmaya başlar, konuşurken insanlara sorar ben hangi lisanı konuşuyorum diye.Pope’un eşi Jill (Gal Gadot)başta Jericho’dan  korkar, ancak Jericho ona aslında Bill Pope olduğunu çeşitli örneklerle ispatlar. Bu da hiç umulmayan bir yakınlık oluşmasına sebep olur. Aslında beklenen belirli bir süre sonrasında hafıza kaybının gerçekleşmesidir ama böyle olmaz.     

Tehlikeli suçlu Jericho ‘’kötü kalpli’’ ama “iyi” duygularla yeniden tasarlanmış düşünceleri yüzünden sık sık ikilemde kalıyor. İster istemez seyircide sempati yaratıyor.Kevin Costner rolünü başarıyla canlandırmış. Beyazperdede ne yaparsa yapsın seyircinin kızamadığı bir suçlu yaratmak kolay iş değildir.

 


Filme damgasını vuran isimler Tommy Lee Jones ve Kevin Costner olmuş. Diğer isimler pek öne çıkamamışlar.

Aksiyon sahnelerinin çekimi çok güzel, Jericho- Pope hafıza alışverişi sahnelerinin flashback geçişleri ise pürüzsüz.

Şu cümleyi muhtemelen bilirsiniz.’’ Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir. Hayatı kendi kontrolü dışında tümüyle değişen bir adam söz konusu.

 

 


 

4 Nisan 2016 Pazartesi

46 YOK OLAN



Star TV'de yayınlanan 46 Yok Olan'ın

yapımcılığı Nunova Film'e , yönetmen koltuğu Serdar Akar'a ,senaryosu ise Ercan Mehmet Erdem'e ait.Başrollerini Erdal Beşikçioğlu,Yasemin Allen, Melis Birkan, Berkan Şal,Metin Belgin ve Saygın Soysal paylaşıyorlar.

Gelen çeşitli soruları tek tek yanıtlamayı istedim.
 

Adı Neden 46: İnsan DNA'sında bulunan 46 adet kromozomdan dolayı bu ad uygun görülmüş.


Konusu, Murat Günay babasının kurduğu bir vakıf üniversitesinde genetik profesörlüğü yapmaktadır. Kendi alanında Türkiye’nin en iyileri arasındadır. Ancak çift karakterlidir. 15 yıl önce babası onun ve kızkardeşi  Ezo'nun gözleri önünde öldürülür. Ezo bu olaydan çok kötü etkilenmekle kalmaz, üstelik sürekli depresyon ilaçları kullanır ve bir gün aşırı doz dolayısıyla felç geçirir. Murat kardeşi için tıbbın bütün imkanlarını kullanır, fakat kardeşine yardımcı olamaz. Bir gün artık kardeşi için tıbben hiçbir şey yapılamayacağı söylenir. Murat bunu kabullenemez, nihayetinde artık kendi başına kardeşini kurtarmaya karar verir. Evinin bodrum katında kurduğu laboratuarında deneyler yapar ancak deneği yoktur. Tek çare kendini denek olarak kullanmaktır. Dizide geçmiş ile günümüz arasında sürekli doğal flashbackler bulunuyor.



Şamanizm nedir: İlkel kavimlerde görülen, ruhlarla insanlar arasında aracılık yaptığı ve hastaları iyileştirme gücüne sahip olduğu kabul edilen Şamanlar çevresinde yoğunlaşan inanç sistemidir.

Şimdi Murat'ın kardeşi Ezo'yu iyileştirmek için ihtiyaç duyduğu Şaman içeceğinin içeriğindeki DMT-Dimetiltriptamin'in ne olduğuna bakalım.


DMT, beyin dolaylarındaki pineal bez tarafından uyku sırasında salgılanan bir çeşit halüsinojendir. Salgılanması rüyaların görüldüğü evreye denk gelir ve etkilerinin arasında zaman algısında değişim bulunur. Beyin uyku dışında sadece ölüm ve doğum sırasında DMT salgılar.


Sadece bir saat içinde bol miktarda kimya,genetik,aksiyon ve heyecanla dolup taşıyorsunuz.


Erdal Beşikçioğlu'nun cool,kendinden emin ve rahat oyunculuğu diziyi renklendirmiş.Bu sıfatları Yasemin Allen için de vurgulamalıyım.

Yönetmen Serdar Akar da konuyu işleyiş tarzı ile ön plana çıkıyor.

 

Bu dizinin sorularınız haricinde neden bu kadar üzerinde durduğuma gelecek olursak; bilimsel bir senaryo ile dalında tek olmak suretiyle fark yaratması ,dolayısıyla rakipsiz olması, görsel zenginlik içermesi,sanki bir Amerikan dizisinin telif hakkı satın alınıp Türkçe dublaj yapılmış, teknolojinin fevkalade kullanılımı yüzünden.

Yayın saati diğer alışılmış dizilerden geç(bence ''benim reyting kaygım yok -kendime güveniyorum diyen''bir dizi.)Bu fikrimi destekleyen bir Erdal Beşikçioğlu röportajı okudum.


''Kendilerini kapatmış, yardıma muhtaç, bitkisel hayattaki insanlara ulaşmak zor olmayabilir'' diye bir cümlesi var Murat karakterinin.


 
Komadaki hasta duymaz tezine cevaben geçmişte yoğun bakımda yatmış ve emboli dolayısı ile felç geçirmiş bir kişi olarak kendi tecrübemden yola çıkarak bilgi veriyorum. Ben yoğun bakımda yattığım süreçte etrafımda hastabakıcıların konuşmalarını duydum. Gözümü açamıyor,konuşamıyor, sol kol ve sol bacağımı hareket ettiremiyordum. İçimden ''sizi duyuyorum, sizi anlıyorum diyor, ancak tepkimi dile getiremiyordum. Dinleyin beni diyemiyordum tabii. Bu öyle bir sessiz çığlık ki kendini ifade etmenin 1000 türlü yolunu arıyorsun. 


Sosyal medyada okuduğum antitez fikirler: Bu saatte dizi mi başlar?,Pazartesi sendromu ne olacak?,Komadaki insan duymazki!Şamanlardan bize ne? (Budizm gibi herhangi bir inanç da  işlenebilirdi.)

Dilerdimki , yaratılan fark çoğunluk tarafından görülsün,alışılmışın dışına çıkıldığında yeniliğe ve değişime direnilmesin.


Fenomen olacağı yönündeki tezleri de memnuniyetle okudum. Kaçırmadığıma sevindim diyenleri de .   


Dizinin ilk iki bölümüne istinaden  yorumlarım bu yönde. 46 Yok olan'ın yolu açık olsun. Dilerim uzun soluklu olur.


Diziyi izleyip izlemeyeceğinize elbette özgür iradenizle karar vereceksiniz.