Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

10 Mayıs 2016 Salı

Sonsuzluk Teorisi-The Man Who Knew Infinity

 
 

''Her Şeyin Teorisi'' ile Stephen Hawking’in hayatını izlediğimiz dehaların biyografi filmlerine bir yenisi daha eklendi. ''The Man Who Knew Infinity'', tüm zamanların en büyük matematik dehalarından Hint'li Srinivasa Ramanujan’ın hayatını konu alıyor. Film ,1.Dünya Savaşı esnasında geçiyor. Ramanujan, kendisini ve teorilerini kanıtlamak için ırkçılık, ciddi hastalık ve red edilme gibi zorluklarla mücadele etmek zorunda kalan bir dahidir.  

 
 
Matt Brown’un yönettiği ve senaryosunu yazdığı filmin başrollerini Akademi ödüllü (Oscar)Jeremy Irons, Bafta ödüllü (İngiliz Sinema ve Televizyon Sanatları Akademisi) Dev Patel ;Toby Jones,  Stephen Fry ve Devika Bhise  paylaşıyorlar.
 
 
Ramanujan, Hindistan’ın Madras kentinde yoksulluk içinde Hint geleneklerine göre büyüyen saygılı, ahlaklı, asosyal, itaatkar, dünyası sırf sayılardan oluşan, evli bir genç adamdır.



Slumdog Millionaire filmi ile yıldızı parlayan Dev Patel’in canlandırdığı  Ramanujan, çözdüğü bazı formülleri İngiltere’ye Cambridge Üniversitesi'ne zamanın ünlü matematikçilerine gönderir.

 
 
Matematik profesörü Hardy(Jeremy Irons)ise  ateisttir.
 
 
Aslında tümüyle zıt iki karakterin tek ortak yanları  matematiktir. Matematik uğruna birbirlerini derin karşılıklı saygıyla, zorlarlar.



Matematik profesörü Hardy, Ramanujan’in gönderdiği bazı formüllerin ispatlanamayacak kadar zor olduklarını fark eder ve kendisini İngiltere’ye davet ederek Cambridge Üniversitesi’nde derslere girmesini ister. 
 


Birinci Dünya Savaşı sırasında  Profesör Hardy rehberliğinde, Iyengar matematiksel teorinin öncülerinden olmak için Ramanujan'ın çeşitli engelleri aşması gerekmektedir.


Profesör Hardy,Ramanujan’ın arkasında durmaktadır, ancak ondan tüm matematik denklemleri için ispat ister. 


Ramanujan, okulun tüm kurallarına itirazsız uyar. Onu zorlayan faktörler, bireysel olduğu kadar ,bulunduğu ortamın da zorluklarını içerir.



Ortamın zorlukları; ırkçılık,öğretmenleri tarafından hor görülmek ve kendi geleneklerine uygun olmayan yemeklerdir.
 
 
 
Bireysel zorlukları, eşine olan özlemi ve eşinin gurbette destek olması için ondan hasretle beklediği, ancak kendi annesinin kasıtlı olarak göndermediği mektuplardır. 
 


Cambridge Üniversitesi’nde öğretmenleri tarafından öncelikle Hint’li olmasından ötürü hor görülür,derse kaldırıldığında bildiklerini gösterip,takdir beklerken , öğretmeninin egosundan ötürü şov yapmakla suçlanır. Dehası ciddiye alınmaz.Zaten yalnız olduğu yabancı bir ülkenin üniversite kampüsünde iyice içine kapanır.  

 
 
 
Ramanujan'ı ayakta tutan kendi çalışmaları ve eşi Janaki’ye(Devika Bhise) güzel haberlerle Hindistan’a geri dönebilmektir.Eşinden de mektup alamayınca direnci düşer ve hastalanır. Hastalandığını ve hastalığının ölümcül olduğunu Hardy öğrenmemelidir. Sonuca ulaşmasına az kalmıştır. Bunu berbat etmek istemez.

 
 
 Hardy, Ramanujan’ı öğretmenliğe önerir. Bir Hint’linin öğretmenliği kabul edilmez. Ancak Hardy öğrencisinden o kadar emindirki; onu üst kurula bizzat götürüp tanıştırır. Ramanujan kendisinden istenen tüm denklemlere yanıtları derhal verir.
 
 
En son istenen denklem için bir miktar
vakti vardır, onu hasta yatağında ve odasında çalışarak çözer ve Hardy vasıtası ile kurula ulaştırır.
 
 
Hardy,kurula muhteşem bir konuşma yapar ve güzel haberlerle Ramanujan’ın yanına döner. Ramanujan artık Kraliyet Cemiyeti’nde öğretmendir.Vazifesini yerine getirmiş olarak onur ve gururla Hindistan’a eşine döner. Hardy ile bir yıl sonra görüşmek üzere vedalaşır. Ancak 1 yıl sonra Hindistan’dan sadece bir mektup gelir.            
 
 
Hardy,mektubu okuduktan sonra Kraliyet Cemiyeti'ne çok üzücü ,ama gururlu bir konuşma yapar. 
 
Mükemmel bir oyunculuk bekliyor sizleri. Dev Patel'i Jeremy Irons'tan daha çok beğendim. Taşlar yerine çok iyi oturmuş.  
 
 
Biyografi seviyorsanız kaçırmayın.