Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

7 Haziran 2015 Pazar

'Kanal D'de yayınlanan 'Güllerin Savaşı'' dizisinin 47. bölümü


Şahsen ''Güllerin Savaşı'nın ''hep aynı konuların etrafında dönmesinden sıkılmıştım. Size diziyi anlatmayacağım.   Çoktandır okuyucularımdan uzak kalmıştım.

Dizinin tümünden üzerinde durulması gereken beş  konuya dikkat çekmek istedim.  

1. affetmek keşke biraz daha detay verilseydi. spirituel konularla ilgilenen /içiçe yaşayan herkesin mutlaka dikkatini çekmiştir. Kısaca geçmişte yaşanan tatsız olaylar için kullanılan bir kelime  muhakkak doğru ve bilinçli uygulanmalıdır. Duygusal birikimler kendini seneler sonra beklenmedik hastalıklarla gösterebiliyorlar: felç, kanser, solunum yolları, kalp  ve tansiyon sorunları, sindirim sistemi, sırt rahatsızlıkları bunlardan sadece bir kaçı. Bu affetmek herhangi bir kabahat işledin özür dile affolsun değil. Çok zor bir şey geçmişteki birikimlerinden tümüyle kurtulmak-sırtındaki yükü artık tamamen  bırakmak). İstikbale bakmak lazım. Geçmişe değil,çünkü o yöne gitmiyorsun.    

2.Kırgınlık dolayısıyla görüşmeyen iki eski dostun kötü günde yanyana gelmeleri (arada ne geçmiş olursa olsun) o an için unutup yardıma koşabiliyor musun? Bunu başarabilmek olgunluk ister.

3.Gülru'nun Gülfem hakkında gelen itirafı: Gülfem etrafında sarsılmaz bir güç kılıfın var.Ben bunun için sana hayrandım.  Onur'un cümlesi ise: Gülfem bırak bir an için şu güç maskeni. Bırak da sana yardım edeyim. ( Bilmeyenler için Onur dizide psikolog, Gülru ise Gülfem'i çökertmek için aileye  zorla gelin geldi. )

4. Sonuçta Gülfem'in  yaşadığı büyük psikolojik problem sonucunda Onur'a  kendi rızasıyla açıldı. Çünkü artık bu konunun altında ezilecek. Yükünü taşıyamayacak. Kardeşine yaptıklarını psikoloğa utana sıkıla itiraf etti.  Gülfem için bu neden önemli : Yol ayrımında ; ya bu yükü sonsuza dek altında ezilmeden taşıyacak , ya da psikoloğa açılmak suretiyle derdine derman bulacak. İkincisini yaptığında tekrar o güçlü zırhını kuşanabilir . Ezilmez, yıkılmaz. Hayatına kaldığı yerden devam edebilir. Kendi yolunu açar.    

5. Gülru’nun Halide’ye yardımı: Tamam ben seni çökerttim. Ama seni yol kenarında ağlayarak, çökmüş bir durumda bırakamam.  

Bu beş husus kimin aklına geldiyse helal olsun. Konu ,replikler ve hangi sorunda hangi karakterler birbirlerine yargılamadan ,sorgu sualsiz yardım edecekleri açısından senaristlerden başlayarak yönetmen ve oyunculara kadar hepsini duyarlılıklarından ötürü tebrik ederim.Dün böyle bir değişiklik gelmesi beni yazmaya itti. Demekki istenince ne güzel derinlik katılabiliyormuş. Bakış açısını bir tık öteye taşımak  insanın hayatında neleri değiştirebileceği hususunda ne tezler yazılır……..